Bir Türkiye Hayali – Selçuk Şirin

Selçuk Şirin hocayı 2015 yılında tanıdım. TAF Network olarak yurt dışındaki bilim insanlarımızı tanıyıp tanıtmaya yönelik faaliyetler yaparken kendisinin New York Üniversitesi’nde çalışmalarına devam ettiğine denk geldik. Ardından bir mail atıp düzenleyeceğimiz Yurt Dışı Farkındalık Zirvesi’ne davet ettik. Ve sağolsun bizleri kırmayarak zirvemize katıldı. Öğrencilere tecrübelerini ve birikimlerini aktarmıştı.

Şimdi de kaleme aldığı ikinci kitabı olan Bir Türkiye Hayali’nden biraz bahsedeceğim. Eğitimden kalkınmaya, girişimcilikten teknolojiye kadar birçok konuyu çok sade bir şekilde yazmış. Ben okurken zevkle ve birçok yerin altını çizerek okudum. Bu kitabı birkaç defa daha hazmederek okumayı da düşünüyorum.

Şimdi sizlerle kitapta altını çizdiğim yerleri paylaşayım. Kısa bir özetini sunmaya çalışacağım, gerisi için kitabı mutlaka temin edip okuyun.

  • Amerikalıların dediği gibi, beni köyden çıkartabilirsiniz ama köyü benden asla çıkartamazsınız.
  • Beni en çok kaygılandıran mesele UMUT KITLIĞI. Hayalini yitiren bir ülkeden hiç kimseye hayır gelmez.
  • Sorunlu alanlarımız üç beş ayda sonuç alınabilecek alanlar değil. Bir halı dokur gibi, sabırla, ilmik ilmik güven örmemiz gerekiyor.
  • Uluslararası mülteci hareketliliğine bakınca ortaya çıkan şu somut derse de sanırım özellikle bizim ihtiyacımız var: Orada uzakta bir yerde çıkan bir çatışma hiçbir zaman orada uzakta bir yerde çakılı kalmıyor.
  • Freud’a sormuşlar, “Medeniyetin en mühim buluşu nedir?” diye. O da “Ahlaktır” demiş ve eklemiş. “Ahlak olmasaydı herkesin tepesine bir bekçi dikmek zorunda kalırdık.”
  • Bazı toplumların ahlaklı bazılarının ahlaksız olmasının nedeni bir toplumda ahlaksız bireylerin yığılmış olması değil, tam tersine bir toplumda ahlaksızlığı özendiren bir sistemin kurulmuş olmasıdır.
  • Ahlaklı bir davranış için ilk aşama ahlaksızlığa karşı duyarlı olmaktır. Ahlaki bir davranış sergilemenin ikinci aşaması ahlaki bir muhakemeye sahip olmayı gerektirir. Ahlaki bir davranışın üçüncü aşaması ahlaki motivasyon. Son aşama ise ahlaki eylemdir.
  • Eğer bir toplumda ahlaklı davrananlar ödüllendiriliyor, ahlaksızlar cezalandırılıyor ise o toplumda ahlaklı davranış çoğalıyor demektir.
  • Dünya Değerler Araştırması’na göre bizde “İnsanlara güvenirim” diyenlerin oranı yüz kişide sadece 12, bu oranla 58 ülke içerisinde sonlardayız.
  • Finlandiya’nın eğitim başarısının kökeninde 1990’larda diğer bütçe kalemlerini kısıp eğitim bütçesini iki katına çıkartmış olması gerçeği yatıyor.
  • Eğitimde başarıyı belirleyen temel girdi öğretmen kalitesidir. Ne devasa binalar ne de ileri teknolojiyle donanmış sınıflar başarıyı garanti ediyor. Önemli olan mesleğine tutkuyla bağlanmış, kıymet verilen öğretmenlerden oluşan bir kadro kurmak.
  • Ne yapmalı sorusunun yanıtı yukarıdaki dört trendi değiştirmekten geçiyor. Yani ortaokul terk sorununa el atmalı, kızları daha çok okula yollamalı, becerikli insanların iş bulmasının ve buldukları işlerde daha çok gelir sağlamasının önünü açmalıyız.
  • UNESCO ve OECD verilerine göre 2015’te 5 milyon öğrenci yükseköğretim için bir başka ülkeye gitti.
  • Türkiye’ye yükseköğretim için gelen yabancı öğrenci sayısında ciddi bir patlama yaşandı. 2010’da 22 bin olan rakam 2013’te 44 bin, 2016’da ise 88 bine ulaştı.
  • Bir şey yapmalı! (bu cümleyi kullanarak Bilim Nöbetçiliği çalışmasını başlattık. Pisa sonuçlarını etkileyecek bir çalışmaya ilham oldu bu üç kelimelik cümle. )
  • Dünyada çocuklarını en iyi yetiştiren ülkeler, aynı zamanda en çok reform yapan ülkeler.
  • Türkiye isterse 10 yılda OECD ortalamasını yakalar.
  • Eğitim Şurası, hemen şimdi. Çünkü dert bizimse, çare de bizdedir.
  • Başarılı bir reformun ilk adımı tüm bileşenlerle açık bir diyalog ortamında sorunları ve çözümleri masaya yatırmaktır. Reformun ikinci kuralı ise “Çalışmıyorsa bozma” kuralıdır.
  • Erken yaşta müdahale, tıpkı tıpta erken tedavi kadar elzem. Ne kadar geç müdahale, o kadar etkisiz sonuç.
  • Bir fikir toplumca nasıl kabul görür:
    • Basit olacak.
    • Şaşırtacak.
    • Somut Olacak.
    • İnandırıcı Olacak.
    • Damardan Olacak.
    • Bir Hikayesi Olacak.
  • Mark Twain ne kadar da haklıymış: Gerçek ayakkabılarını giymeden, yalan dünyayı üç kere dolaşır!
  • Zenofobi:Yabancı Korkusu
  • Global ligde yarışmak için inovasyona, vizyona, risk alma becerisine ihtiyaç var.
  • Ne yapmalı! İlk yapmamız gereken şu: Sorunları yok saymaktan vazgeçmek. Dert etmek. Ne sofradaki ekmeği ne de çocuklarımızın geleceğini konuşamıyorsanız bilin ki fakirleşmek için bir adım da siz atmış oluyorsunuz.
  • Asıl yapmamız gereken eskiden Güney Kore’nin, son dönemlerde Çin’in ve muhtemelen şu dönem Hindistan’ın yaptığı gibi, sadece kısa dönemli olarak değil uzun soluklu ve istikrarlı bir şekilde büyümek, yani 10-20 yıllık dönemlerde yüzde 5’in üstünde bir oranda büyümek.
  • Problemleri yok sayarak çözmek henüz icat edilmiş bir yöntem değil.
  • Hayalini yitiren ülkeden girişimci çıkmaz.
  • İtiraz etmeden hayal kurulmaz. Var olanla yetinmeyenler, var olanı eleştirenler kurar hayali. Biat ederek, statükoyu kutsayarak hayal kurulmaz. İtiraz etmeyi göze almadan ancak taklit eder, büyük bir hayal kuramazsınız.
  • Yetersiz bilgimiz olduğunu kabul etmiyoruz. Herhangi bir proje fikrinin daha önce denenmiş olduğunu görünce hemen o fikirden vazgeçiyoruz. Ne diyeyim, birisi bu gençlere Google’ın 21. arama motoru olduğunu söylemeli.
  • Rakipleriniz sahaya en iyi oyuncuyla çıkarken siz en torpilli oyuncuyla çıkamazsınız.
  • Yarışta başarılı olmak için şu üc prensibi hayata geçirmemiş şart: Adil rekabet, özgür düşünce ve beceri bazlı eğitim.
  • Türkiye önceki endüstriyel devrimleri hep kaçırmış bir ülke. Dahası kaçırdığı hiçbir yarışı sonradan yakalayamamış da bir ülke.
  • Her yeni devrim, yeni bir başlangıçtır. Eski devrimlere geç kaldık. O yarışların hepsini baştan kaybettik. Şimdi yeni oyun kuruluyor. Bu yeni oyuna tüm ülkeler sıfırdan hazırlanıyor. Aramızdaki fark henüz açılmış değil. Ya bu yeni oyuna tüm dünya ile birlikte hazırlıklı çıkarak çocuklarımıza hak ettikleri bir gelecek sunacağız ya da bir kuşak daha bizi geride bırakan ülkelere küfredip duracak. Tercih bizim!
  • Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu’nun açıkladığı 4. Sanayi Devrimi’nde başarılı olmak için ihtiyaç duyulan 10 temel beceri var. 2020’de başarılı olmak için gereken 10 beceri:
    • Problem Çözme
    • Eleştirel Düşünme
    • Yaratıcılık
    • Kamu Yönetimi
    • Başkalarını Koordine Etme
    • Duygusal Zeka
    • Muhakeme
    • Servis Oryantasyonu
    • Müzakere
    • Zihinsel Esneklik
  • Çocuk gelişimine dair tüm veriler bize eğitimli annenin çocuklara yapacağımız en büyük yatırım olduğunu gösteriyor.
  • İçinde bulunduğumuz yüksek teknoloji çağında doğal kaynağı çok olan daha az kalkınıyor.
  • Bu çağda zengin olmak için ihtiyaç duyduğunuz kaynak, dağların altında değil, ülkede yaşayan yurttaşlarda saklıdır.
  • Her sene rekor diye kutladığımız fındık ihracatımızdan yılda 3 milyar dolar ciro yapıyoruz. Nutella şirketi ise yılda 11 milyar dolar ciro yapıyor. 22 bin kişinin çalıştığı bir şirket bizim 5 milyon kişiyle ürettiğimiz değerin 4 katını kazanıyor. Fındığın hamallığını biz, sefasını onlar sürüyor.
  • Elindeki eşsiz kaynağın kıymetini bilmeyene yeni kaynak veren kaybeder.
  • Hayatı Bulduğu Gibi Bırakmayanlar
  • Yeni bir şey yapmanın ilk koşulu “Bu böyle olmak zorunda değil!” diyerek geleneğe meydan okumaktır.
  • Gerçek fukaralık, koşulların zor olması değil, zor olan koşullara rağmen yaratıcı çözümler arayan bireylerin olmamasıdır.
  • Ülkemize yapacağımız en büyük yatırım itirazı bol, tahayyülü sınırsız, koşulları hiçe sayan ve evet, kaybetmekten korkmayan nesiller yetiştirmektir.
  • Herhangi bir alanda zirveye çıkmak için 4 koşulu yerine getirmek gerek: Tahayyül, durum tespiti, sürekli geribildirim ve pratik.
  • Birbirimizi yiyerek bu karanlıktan kurtulmamız mümkün değil. Birbirimize benzeyerek de bu karanlıktan kurtulmamız mümkün değil. Ülke olarak farklılıklarımızla yaşamayı hukuksal teminat altına almaktan başka çaremiz yok.
  • Leonard Cohen’in dediği gibi “Sızan bir ışık varsa haritanın yırtılan yerinden, hayata oradan tutunacağız.”
  • Çok iyi üniversite kuracağınıza çok iyi anaokulu kurun.
  • Teknolojiyle ilgili anahtar kelime, katma değeri yüksek üretimdir. O da iki temele dayanıyor: Yaptığınız her işe akıl, zeka ve sanat, yaratıcılık, tasarım katmak. Tasarım yani sanat çok önemli.
  • Hamallıktan zenginliğe geçmek için sanata ve sanatçıya saygı duymalısınız.
  • Google’da bulacağınız her şeyi çocuklara ezberletiyoruz, sınavlarda onu soruyoruz ve diyoruz ki “Ne kadar başarılı!” Hafıza tazeliyoruz, düşünmeyi öğretmiyoruz.
  • Her insanın bir göğe bakma durağı olmalı, yoksa da öyle bir durak arayıp bulmalı.