Bruce Lee’den Hayat Dersleri

Yakın zamanda Bruce Lee hakkında okuduğum bir kitaptan altını çizdiğim kısımları buraya not düşmek istedim. Notlara geçmeden önce kısaca da olsa “Bruce Lee kimdir?” bir göz atalım.

Bruce Lee, aslen Hong Kong’lu olmakla birlikte 1940’da ABD’de dünyaya gelmiş. 1-2 yaşlarındayken tekrar Hong Kong’a dönmüşler ve 20 yaşına kadar orada yaşamış. Orada sokak dövüşlerine çokça katıldığı için ABD’ye tekrar taşınmışlar. Washington Üniversitesinde Felsefe okumaya başlayan Lee, bir yandan da dövüş ustası olmak için uğraşmış. Birçok şehirde kurs merkezleri açmış ve 30 yaşına geldiğinde dünyaca ünlü aktör olmaya başlamış ve önemli filmlerde yer almış. Hem aktör hem dövüş sanatçısı hem de iyi bir felsefeci olarak hayatına devam ederken beynindeki tümör nedeniyle 32 yaşında hayatını kaybetmiş. Hepi topu 32 yıl yaşamış ama hayata neler neler sığdırmış ve ardından güzel mesajlar bırakmış. Şimdi gelin o mesajlara birlikte göz atalım:

  • Her ne yapıyorsanız, bunu tam bir dürüstlükle ve tam bir adanmışlıkla yapın.
  • İnsanın amacı, düşünce ne kadar asil olursa olsun düşünce değil eylemdir.
  • Gerçeği ararken ihtiyacın olan şey başka birinin görüşüne veya bir ktiaba bağlılık değil, özgürce sorgulamaktır.
  • Ayı işaret eden bir parmak düşün. Parmağa konsantre olursan tüm o cennetsi ihtişamı kaçırırsın.
  • İnsan, kalbindeki düşünce neyse odur. James Allen: “İnsan tam anlamıyla ne düşünüyorsa odur.”
  • Yalnızca ölçülü ve ılımlı hal kalıcıdır ve tüm zamanlar boyunca varlığını sürdürür. Her şeyin sadece orta kısmı korunur, çünkü yaşam sarkacı dengeli olmalıdır; denge de ortadadır.
  • Esnek ol. İnsan yaşarken yumuşak ve esnektir, öldüğündeyse katılaşır. İster kişinin bedeni, ister zihni veya ruhu olarak düşün, esneklik yaşamdır, katılık ise ölüm.
  • Mükemmel yaşam basit yaşamdır. Basit yaşam yalın olandır; çıkar hissi yok olur, zeka terk edilir, bencillik elenir ve arzular azalır. Bu, eksik gibi görünen mükemmel bir yaşam, boş gibi görünen dopdolu bir yaşamdır. Işık kadar parlaktır ancak göz kamaştırmaz. Kısacası mükemmel yaşam, uyum, birlik, hoşnutluk, sükunet, sebat, aydınlanma, huzur ve uzun ömür içeren yaşamdır.
  • Asıl gerçeklik düşündüğüm değil yaşadığımdır, çünkü düşünmeyenler de yaşar.
  • Şüphe etmek düşünmektir ve evrende, varlığı reddedilmeyecek tek şey düşüncedir; çünkü reddetmek düşünmektir. Biri, düşüncenin var olduğunu söylediğinde otomatik olarak, kendisini düşünen biri olmaksızın hiçbir düşünce var olamayacağından düşünen kişinin de var olduğunu söylemiş olur.
  • Dostum geçmişi, keyifli, memnuniyet verici ve tatminkar olayların ve başarıların anıları bağlamında düşün. Şu anı, zorluklar ve fırsatlar, beceri ve enerjinin ödülleri gibi düşün. Gelecek ise kıymetli her biri amacı elde edebileceğiniz bir zaman ve mekandır.
  • Bilgi hiç şüphesiz ki daima zamana bağlıdır, öte yandan bilme zamana bağlı değildir. Bilgi bir kaynaktan, birikimden, bir sonuçtan gelirken bilme bir harekettir.
  • Zaman geçirmek, onu belirli bir şeyle geçirmektir. Zamanı harcamaksa onu düşüncesiz veya umursamaz bir şekilde tüketmektir. Hepimiz zamanımızı ister geçirir, ister harcarız, karar bizimdir. Ancak geçen zaman, sonsuza dek geçip gitmiştir.
  • Zaman benim için çok anlamlıdır, çünkü gördüğün üzere ben de her şeyi öğrenmeye meraklı biriyim ve genellikle de sonsuza dek gelişim ve basitleşmenin getirdiği neşe içinde kaybolurum. Yaşamı seviyorsan zamanı harcama, çünkü yaşam zamandan doğmuştur.
  • KONSANTRASYON, İNSANDAKİ EN YÜCE KÖKENDİR.
  • Hangi yaprağın, hangi dalın şeklinin ya da hangi çiçeğin daha güzel olduğunu tartışmak beyhudedir; kökü anladığında her şeyin çiçek açtığını anlarsın.
  • Peşinde olduğumuz köktür, dallar değil. Kök, gerçek bilgidir, dallarsa yüzeysel bilgidir. Gerçek bilgi, “bedensel his” ve bireysel dışa vurumu doğurur; yüzeysel bilgiyse mekanik şartlanma ve dayatmacı sınırlamalar doğurur, yaratıcılığı bastırır.
  • Kök, ruhun ifadesinin dayanak noktasıdır; kök, tüm doğal tezahürlerin “başlangıç noktası”dır. Kök doğruysa, tüm tezahürleri de doğru olacaktır. Kök, ihmal edilirse ondan çıkacak şeyin iyi olması beklenemez.
  • “Şimdi” her şeyi kapsar. Şimdi ve burada dışında hiçbir şey yoktur.
  • Sürekli bir, olma hali içindeyiz ve sabit olan hiçbir şey yok. İçin katı olmasın, böylece değişen her şey uyum sağlayacak esneklikte olursun. Kendini aç ve akışa bırak dostum. Yaşanan anın tüm açıklığına teslim ol. İçinde hiçbir katılık olmazsa, dıştaki şeyler kendilerini sana ifşa ederler. Su gibi hareket et. Ayna gibi kımıltısız ol. Yankı gibi yanıt ver.
  • Şimdi: “olan” ve “olması gereken” arasında yaratılan alan.
  • Rüzgarı zorla davet edemezsin, girmesi için pencereyi açık bırakman gerekir.
  • Şimdi yaratıcıdır. Şimdi özgündür. Şimdi’de endişe yoktur.
  • Şimdiyi yaşamak için dünde ölmelisin. Şimdiyi anlamak ve yaşamak için dündeki her şey ölmelidir. Her yeni kazanılmış deneyimde mütemadiyen öl.
  • Şimdi bölünemez. Tamlık, şimdi, bölünemez olanı bölmeye çabalayan bilinçli zihnin yokluğudur. Şeylerin bütünlüğü bir kez bölündüğünde o artık tam değildir. Parçalanan bir arabanın tüm parçaları hala orada olabilir, ama artık, onun işlemesini sağlayan orijinal formunda bir araba değildir.
  • Olan, olması gereken’den daha önemlidir. Çok fazla insan olan’a, olması gereken düşüncesi çerçevesinden bakar.
  • Deneyim inanmaktır. Dolu bir mide, açlık diye bir şeyin varlığına inanmaz.
  • Yürürken ya da dinlenirken, otururken ya da uzanırken, konuşurken ya da sessiz kalırken tembel olma, “O”nu büyük bir gayretle araştır.
  • Hatırlama, içinden çekilip alınamayacağımız tek cennettir. Zevk, solan çiçektir, hatırlama ise sonsuza dek süren parfüm. Hatırlama, mevcut gerçekliklerden daha kalıcıdır; tomurcukları yıllarca saklarım, meyveleriyse asla.
  • Çok daha fazlasını becerebiliriz. İşin gerçeği şu ki, bizler potansiyelimizin sadece çok ufak bir kısmını yaşıyoruz:
    • Tamamen kendin olmana izin vermiyorsun
    • Toplum, senin tamamen kendin olmana izin vermiyor.
  • Çoğu insan dinlemeden konuşabilir. Çok az insan konuşmadan dinleyebilir. Hem konuşup hem dinleyebilen insan çok nadirdir.
  • Bilmek yeterli değildir, uygulamaya geçmeliyiz. İstemek yeterli değildir, eyleme geçmeliyiz.
  • En büyük işimiz, uzaktakini az çok görmek değil, elimizde olanla açık ve net bir eyleme geçmektir.
  • Yalnızca yapan öğrenir.
  • Gücünü zamansız harcama. Sabrın sükunetinde bekle; güçlü olan, onu duyarlılıkla korumalıdır. İstediğini elde edemeyeceğinden korkma; önemli olan insanın, zamanı olgunlaşmamış bir şeyi zorla elde etmeye çalışırken gücünü vakitsiz yere harcamamasıdır.
  • Bir şey olmak ve değişmemek durağanlığın tepe noktasıdır. Direnen hiçbir şeyin olmaması boşluğun tepe noktasıdır. Dıştaki her şeyden bağımsız olmak saflığın tepe noktasıdır. İçinde hiçbir karşıtlığı bulundurmamak arılığın tepe noktasıdır.
  • Uyanık ve tetikte olmak demek, son derece ciddi olmak demektir; son derece ciddi olmak da kendine karşı samimi olmak demektir. Kişiyi Yol’a yönlendiren de işte bu samimiyettir.
  • Arıtılmış zihin, duygusal etkilerden muaftır; korkudan, öfkeden, kederden, endişeden özgürdür.
  • Dikkati dağınık bir zihnin düşüncesi samimi olamaz.
  • Öğrenme hiçbir zaman bilgi biriktirme şeklinde olamaz. Bilgi biriktirmek sadece mekanik bir hal alan hafızanın işleme biçimidir. Öğrenme hiçbir zaman bilgi biriktirme şeklinde olmaz, başlangıcı ve sonu olmayan bir bilme hareketidir.
  • Düşünce kesintisiz bir akarsu gibidir.
  • Yaşamını, nasıl olman gerektiğine dair bir kavramı gerçekleştirmeye adamaktansa kendini gerçekleştir.
  • Bilgi sana güç, karakterse saygı kazandırır.
  • Öğrenme bir keşiftir, kendi cehaletimizin sebebini keşfetmektir. Ancak öğrenmenin en iyi yolu bilginin ölçümlenmesi değildir. Öğrenme içimizde olan şeyi ortaya çıkarmak, keşfetmektir. Bunu keşfettiğimizde potansiyelimizi bulmak, neler olduğunu görmek, yaşamlarımızı nasıl geliştireceğimizi anlamak, zorlu bir durumla baş etmemize yardımcı olacak araçları bulmak için kendi yetimizi, kendi gözlerimizi ortaya çıkarırız. Ve yine söylüyorum, tüm bunlar burada ve bu anda gerçekleşir.
  • Dört fikir prensibi
    • İnsanların ihtiyacı olan, çözülmemiş bir sorun bul
    • Bu sorunun tüm esaslarını iyice öğren
    • Eski bir ilkeye bir yenilik kat
    • Fikrine inan ve eyleme geç!
  • Fikir üretmenin beş basamaklı süreci
    • Malzemeyi topla.
    • Verileri iyice özümse.
    • Konudan tamamen uzaklaşıp rahatla.
    • Fikir geldiğinde onu fark edip karşılamaya hazır ol.
    • Fikrini faydalı bir şeye dönüştür ve geliştir.
  • Veriler ve fikirler zihninde birlikte yavaş yavaş kaynasın; değerlendir, yeniden kontrol et ve yaratıcı fikirler üzerinde uzlaş.
  • Etrafında olup bitenleri sakince izle.
  • Gereksiz tavırlardan kurtul! Gereksiz tavırların olmasın, kendini aç, odaklan ve ifade et. İçsel gerçekliği yansıtmayan dışsal formları reddet.
  • Bilinçsizce bilinçli olmak nirvananın sırrıdır.
  • Başarısızlığın en büyük sebeplerinden biri konsantrasyon eksikliğidir.
  • Mutluluk insanın ahlaki ölçütüdür. Bir insanın ahlaki ölçütü mutluluğudur. İnsan ne kadar iyi biriyse o kadar mutlu olur. Mutluluk iyilikle benzerdir.
  • İnsan korkuyorsa bir girişim olamaz; korku bizi geleneğe, gurulara vs. bağlanmaya mecbur kılar.
  • İnsanı insan kılan şey azmidir; başarı, sebat gerektirir.
  • Sıradan çaba insan bedeninde saklı olan o muazzam güç rezervini açığa çıkaramaz. Sıra dışı çaba, yoğun duygular içeren durumlar ya da ne olursa olsun kazanmaya dair gerçek bir kararlılık bu ekstra enerjiyi ortaya çıkarır.
  • Haklı olmadıklarına inanıyorsam milyonlarca insanı karşıma alabilirim ve yapılması gereken şeyden de bir adım bile geri adım atmam.
  • İradeden daha ölümcül hiçbir silah yoktur.
  • Gerçek yaşam başkaları için yaşamaktır.
  • Bırak dostluk zarifçe yükselsin; acele ederse çok geçmeden soluğu kesilir.
  • Kişi, kendisine iyilik eden birini unutamaz.
  • Hayali gerçekleştirmenin yolu, onu şu anda oluyormuş gibi yaşamaktır.
  • Mutluluk beden için iyidir, ancak keder de ruhu güçlendirir.
  • Küçük şeylerden tatmin olarak yaşa; lüksten daha ince, modadan daha zarif şeyler ara. Saygın, varlıklı, zengin değil, kıymetli biri ol. Çok çalış, sessizce düşün, nazikçe konuş, dürüst davran; her şeye neşeyle katlan, cesaretle yap, doğru zamanı bekle, asla acele etme. Yani kısacası, spiritüel, kendiliğinden ve bilinçsiz olanın sıradan şeylerle büyümesine izin ver.
  • Ben ne içki ne de sigara içerim, bunlar çoğunlukla manasız eylemlerdir. Sigara içmem çünkü bedenime duman doldurmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Alkole gelince, bence berbat bir tadı var. İnsan onu neden içmek ister hiç bilmiyorum. Kumar konusundaysa, hiçbir şey yapmadan bir şey elde etmeye inanmam.
  • Genç aşk bir alevdir; Çok hoş, genellikle tutkulu ve ateşlidir, ancak yine de sadece bir ışıktır ve titreşir. Daha yaşlı ve disiplinli bir kalbin sevgisiyse kor gibidir, derinden yanar ve sönmez.
  • Eğitimin resmi olması gerekmez.
  • Ne kadar çok şey öğrendiğin değil öğrendiklerini ne kadar özümsediğin önemlidir; en iyi teknikler düzgünce uygulanan basit tekniklerdir.
  • Öğretmen gerçeği veren değil, işaret eden kişidir.
  • İnsanın içi yoksullaştıkça dışsal açıdan zenginleşmek için çabalar.
  • Bilge biri aptalca bir sorudan, bir aptalın bilgece bir yanıttan öğrenebileceğinden daha çok şey öğrenir.
  • Asla enerjini endişe ve negatif düşüncelere harcama.
  • Karşınıza dikilmedikçe kötülükleri önceden düşünmeyin. Eğer bir savunmaya dönüştüremiyorsak endişe hiçbir işe yaramaz.
  • Unutma dostum, asıl mesele ne olduğu değil, buna nasıl tepki gösterdiğindir.
  • Keder bizim en iyi öğretmenimizdir. İnsan bir gözyaşının ardından, bir teleskopla görebileceğinden çok daha ötesini görür.
  • Sabır pasiflik değil, aksine yoğun bir güçtür.
  • Su gibi ol; suyun formu hem vardır hem yoktur. Yeryüzündeki en yumuşak elementtir ancak en sert kayayı bile aşındırır. Kendine ait bir şekli yoktur ancak içine girdiği her şeyin şeklini alır. Bir kaba konduğunda kabın şeklini alır. Vazoya konduğunda vazonun şeklini alarak çiçeğin saplarını sarmalar. Bir çaydanlığa koyarsan çaydanlık olur. Suyun uyum sağlama becerisini gözlemle lütfen. Musluğu çok açarsan hızlı akar, az açarsan yavaş akar. Su, tezat bir biçimde bazen yukarı bile akar, ancak onun amacı denize varmak için kendisine açık olan herhangi bir yolu seçmektir. Yavaş da aksa hızlı da aksa amacı değişmez, hedefi kesindir.
  • Daha çok çalışma daha çok mükafat getirir. Bu ortalamalar yasasıdır; Ne kadar çok verirsen o kadar çok alırsın.
  • Mükafat çalışmanın kendisidir.
  • En büyük ya da en başarılısı değil, en kalitelisi olmalısın!
  • Kalite en kıymetli değerdir. Dürüst olmak gerekirse kaliteye her şeyden daha fazla değer veririm: Kalite benim için Bir Numara’ya yaraşır bir sorumluluk ve ustalıkla elinden gelenin en iyisini yapmaktır.
  • Yenilgi bir zihin halidir; kimse yenilgiyi kabul etmeden yenilmez.
  • Düşündüğün şey ol. Alışkanlık haline getirdiğin düşünceler gelecekte nasıl olacağını büyük oranda belirler.
  • Olumlu olanı seç. Seçim şansın var, davranışlarının efendisi sensin; bu yüzden de OLUMLU olanı, YAPICI olanı seç. İyimserlik, başarıya götüren bir inançtır.
  • Bir amaca her zaman erişilmez. Bazen sadece hedef alınacak bir şey gereklidir.
  • Başarısızlıktan korkma. Asıl yanlış, başarısızlık değil hedefi düşük tutmaktır. Çok büyük girişimlerde başarısız olmanın kendisi bile bir şereftir.
  • “İnanan başarır.” Bu eski deyişin kıymetini anlamaya başladım. Herkesin kafasına koyduğu takdirde, sebat ederse ve amacını gerçekleştirmeye dair yoğun bir istek duyarsa her şeyi başarabileceğine inanıyorum.
  • Amacına doğru her gün en az bir eylemde bulun.
  • Geçmiş, geçmiştir ve sana ancak gelecek mutluluk getirebilir. Bu yüzden herkes kendi geleceğini kendisi yaratmalı ve hazırlamalıdır.
  • Varlığımızın kontrolü aslında bir kasa şifresinden farklı değildir. Düğmeyi bir kez çevirmek kasayı açmaya yetmez. Her bir ilerleme ve geri çekilme kişinin hedefine giden adımlardır.
  • Tutum hedefin yüksekliğini belirler. Hayattan, umduğundan fazlasını asla elde edemezsin. Her bir insanın bugünü, dünkü düşüncelerinin sonucudur.