“Bir Harvard öğrencisini mutsuz edebilecek ne olabilir ki?”
Bu sorunun anlattığı şey; dış dünyanın mutluluk seviyemizin belirleyicisi olduğudur.
Ama araştırmalar bunun tersini söylüyor. Mutluluk seviyemizin %10’unu dış dünya, %90’ını ise bakış açımız, iyimserlik seviyemiz belirliyor.
Bize başarılı olmak için daha çok çalışmamız gerektiği ve daha çok çalışıp daha fazla başarı elde ederek daha mutlu olabileceğimiz öğretildi. Psikolog Shawn Achor bunun tam tersini söylüyor: “Şimdi mutlu olmak bizi daha başarılı yapar.”
Mutluluk ve başarı formülümüzü tersine çevirmeliyiz.
Psikolog Shawn Achor: “Harvard’a geldiğimde, herkesin burada bulunmayı bir ayrıcalık olarak göreceğini, burada olmaktan heyecan duyacaklarını düşünmüştüm. Ama ne göreyim, ilk 2 haftadan sonra buradakilerin çoğu burada olmanın ayrıcalığına odaklanmıyordu. Beyinleri, rekabete, iş yüküne, mücadeleye, strese ve şikayetlere odaklanıyordu.”
Lenslerimizi yani bakış açımızı sadece dış etkenlere bağlarsak hiç bir zaman mutlu olamayacağız demektir.
Gerçekliği değiştirmek istiyorsak, mutluluk ve başarı formülümüzü değiştirmek zorundayız. Lenslerimizi temizlemek veya değiştirmek zorundayız.
Yine araştırmalara göre iş başarısının %75’ini iyimserlik yeteneğimiz belirliyormuş.
Bilimsel olarak tekrar tekrar ortaya konan Mutluluk Formülü: “eğer mutluysanız her şeyin mükemmel gittiğidir!”
“Günümüzde birinin pozitiflik seviyesini yükselttiğinizde, beyinleri şu an mutluluk avantajı dediğimiz şeyi tecrübe eder, beyniniz pozitif durumdayken negatif, nötr ya da stresli olduğu zamankinden çok daha iyi çalışır. Kavrama yetiniz gelişir, yaratıcılığınız gelişir, enerji seviyeniz yükselir.”
“Pozitif olan beyniniz negatif, nötr ya da stresli olana oranla yüzde 31 daha üretkendir.”
Eğer günümüzde pozitif olmanın bir yolunu bulabilirsek, beynimiz çok daha başarılı bir şekilde çalışacak demektir.
İyimserlik seviyemizi yükseltebilirsek, şükrettiğimiz, şükran duyduğumuz, minnettar olduğumuz şeylere odaklanırsak daha mutlu ve daha başarılı olacağız demektir.
Pozitif olabilmek için beynimizi nasıl eğitebiliriz?
Bu sorunun cevabını aşağıdaki 12 dakikalık muhteşem videoyu izleyerek bulabilirsiniz: